Kürt müziğine yıllarca hizmet eden ve Mîrê Bilurê
olarak anılan Kürt sanatçı Egîdê Cimo ölümünün birinci yılında
Ermenistan’ın başkenti Erivan’da ailesi, siyasetçi ve sanatçıların
katılımıyla anıldı.
Mîrê Bilûrê (Kavalın Miri) Egîdê Cimo, geçtiğimiz yıl
bugün 87 yaşında Erivan’da yaşama gözlerini yumdu. Ünlü Kürt sanatçı,
ölümünün birinci yılında anıldı. Kaneker Kürdistan Komitesinde
gerçekleşen anmaya Egîdê Cimo’nun ailesi adına Sorîk Avdiyan, Ermenistan
Kürt Birliği eşbaşkanı ve Ermenistan Parlamentosu Kürt milletvekili
Kiyans Hasanov, Kürdistan Komitesi eşbaşkanı Silo Dirboyan, Kürdistan
Komitesi üyeleri Jenîka Qadir Mîla Kalaşyan, Şêx Tahir Broyan, Dr. Zorbe
Îboyan, Silavîk Kalaşyan ve sanatçılar Tîtal Mahmûdyan, Celo Mahmûdyan,
Fêris Mîrzoyan, Eşo Nadoyan ve Fêrîk Hamoyan katıldı. Anmada, Egîdê
Cimo’nun hayatı ve sanatına ilişkin yapılan konuşmaların ardından, onun
yaptığı araştırmalarına, çalışmalarına değinilirken, mirasını korumanın
önemine vurgu yapıldı.
Şamîlê Beko’yla tanışması hayatını değiştirir
Wan’ın Özalp ilçesinden Erivan’a sürgün giden bir ailenin
çocuğu olan Cimo, 1932 yılında Ermenistan’ın Hoktonberyan alanındaki
Erdeşer köyünde dünyaya geldi. Çocukluğundan beri düğünlere ve müziğe
büyük ilgi duydu. Özellikle de flüt… Çocuk yaşlarda büyük bir aşkla
başladı Egîdê Cimo’nun flütle ilişkisi. Köylerinin hemen dışında yetişen
kamışlardan kendine flüt yapan Cimo, ilk kez flütü eline aldığında
sekiz yaşındaymış. Hemen her gün evin damına çıkıp flüt çalarmış. Tabi
ki ilk dinleyicileri köylüleri, komşuları olmuş. O dama çıktığında,
komşuları da, “Kejo yine flüt çalmaya başladı” diyerek toplaşırlarmış.
Müziğe 8 yaşındayken başlayan Cimo, 2013 yılında verdiği bir söyleşide
kavalla tanışma öyküsünü şu şekilde anlatıyor:
“Köyümüzün çevresinde düğünler yapılıyordu, bu müzik çok
hoşuma gidiyordu. Köyümüzün kenarında bulunan Çemê Reş’te kamışlar
vardı. Ben bir kamış koparıp bağladım, üzerinde delikler açtım. Üfledim
ve ses çıktı. Bunun üzerine dedim ki, artık müzik yapacağım. Evimiz
köyün diğer evlerinden biraz daha yüksekteydi. Düdüğün sesi çok güzel
yayılıyordu ve ben çalınca köylüler duyuyordu. Bir süre sonra her
çaldığımda köylüler evin etrafında toplanıyordu.”
Derken bir gün, adıyla sanıyla ünlü Şamîlê Beko konser
vermek üzere köylerine gelir ve köyün ileri gelenleri Egîdê Cimo’yu
onunla tanıştırmak isterler: “Bizim köyde de çok iyi flüt çalan biri
var, bir de onu dinlesen” derler Şamîlê Beko’ya. İşte o gün, hayatı
değişecektir Egîdê Cimo’nun… Şamîlê Beko “Gelsin bakalım, nasıl çalıyor”
der ve heyecanla huzura çıkan Egîdê Cimo başlar flütünü çalmaya. Kolay
değil, ünü bütün Kürdistan’a yayılmış büyük bir sanatçıdır Şamîlê Beko.
Ve Egîdê Cimo’nun mini konseri bittiğinde ekibe katılır, artık o günden
sonra Şamîlê Beko’nun ekibiyle gezmeye ve çalışmaya başlar. “Şimdiye
kadar Şamilê Beko gibi flüt, ney, zurna, frik gibi müzik aletleri
çalabilen kimseyi görmedim hayatımda” diyor Egîdê Cimo. “Şamîlê Beko’nun
ulaştığı düzeyi şimdiye kadar hiç kimsede görmedim. İki zurnayı
birlikte çalmayı iyi beceriyordu. Onu ancak bir kitapla anlatabilirim…”
Birçok şairin şiirine nota yazdı
1955 yılında Erivan Radyosu’nun Kürtçe bölümünün sorumlusu
Casimê Celîl’dir. Müzisyen olarak çalışması için Egîdê Cimo’yu çağırır.
Egîdê Cimo’ya göre “Zaten o zamanlar Erivan’ın Sesi Radyosu
aydınlanmanın ve müziğin bir kalesidir.” Bu öneriyi hemen kabul eder
Egîdê Cimo.
1955’te Erivan Radyosu’nun Kürtçe bölümünde müzisyen
olarak çalışmaya başlayan Cimo, aralıksız şekilde 35 yıl boyunca Erivan
Radyosu’nda kompozitörlük yaptı.
Egîdê Cimo, Erivan radyosunda geçen günlerini ise şöyle anlatıyor:
“Benim için Erivan Radyosu’nda çalışmak büyük bir onurdu.
Birçok değer üretildi, birçok müzisyen, dengbêj ve sanatçı arkadaşlarla
Kürt halkı için güzel eserler yayınlıyorduk. Radyo çalışmalarının yanı
sıra Kulize, yani Romanos Melikyan Müzik Enstitüsü’nde okuyordum. Bu,
bir gece okuluydu. Beş yıl aradan sonra 1967’de müzik yüksekokul
diplomasını aldım. O süreçte birçok yeni Kürtçe nota yazdım. Yaptığım
birçok notayı Levo Arayan, Karacanyan gibi birçok Ermeni müzisyen
kullanmıştır. Ayrıca Kürtçe Marşının notalarını yazdım. Bunun yanında
birçok dengbêjin şarkılarına, Kürt şairlerin şiirlerine nota yazdım.
Bunlar arasında Feriqê Usiv, Mikailê Reşid, Erep Şamilov, Eskerê Boyik
gibi şairler de var. Yine Şêroyê Biro, Karapetê Xaço gibi dengbêjlerle
de birlikte çalıştım. Erivan Radyosu’nda tam 35 yıl çalıştım. Radyodaki
35 yıllık emeğim sonucu birçok değer ortaya çıktı. Umarım yeni nesiller
bunlara sahip çıkar.”
ERİVAN

Unutmayacağız
YanıtlaSil