‘Zihinsel sömürgecilik’ – Rauf KARAKOÇAN





İstanbul’da 25, 26 Ocak 2020 tarihleri arasında, İslam ve Sol çalıştayı yapıldı. Bu konu başlığında yapılan çalıştay kuşkusuz önemlidir. Her iki düşünce akımından insanların bir araya gelerek yakınlaşmaları, karşılaşmaları ve yüzleşmeleri, toplumsal ayrışmayı ve kutuplaşmayı gidermeye katkı sunması açısından değerli bir çalıştaydır. Toplumsal sorunlarımızın kaynağına inmek ve çözüm aramak açısından da olsa farklı kesimlerin bir araya gelmesi, arayış içinde olmaları, tartışmaları bir kazanımdır.

Yaşadığımız toplumsal sorunlarımızın tanımında ciddi yetersizliklerin yaşandığını belirtmek durumundayız. Genelde toplumun ekonomik, siyasal, kültürel, sosyal, etnik, dinsel vb sorunlarından bahsedilir. Evet; bunlar sorundur ama en temel sorun değildir. Bu sorunların yaşanmasına kaynaklık eden en temel sorun toplumun yaratılmasındaki sorundur. Devletli, sınıflı toplumların oluşmasında kök hücre olarak ele alınması gereken sorun zihniyet sorunudur.

Zihniyetimizin en önemli yapı taşlarından biride hiç kuşkusuz dinlerdir. Çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere kadar, oluşturulmuş zihniyet yapılanmasına dayanan iktidarların, yol açtığı toplumsal sorunların tanımında izleyeceğimiz ‘yöntem’ belirleyici olmaktadır. Evreni, doğayı, toplumları değerlendirdiğimizde İzlediğimiz yöntem diyalektik-metafizik yaratımlardır. Sorunları bu yöntemlerle izah ettiğimizde zihinsel sömürgecilikten kurtulmak mümkün olmayacaktır. “Burada aydınlatılması gereken husus metafizik-diyalektik ikilemi değil, iyi ve güzel metafizik yaratımlarla kötü ve çirkin metafizik yaratımlar arasındaki ayrımlardır; yine din-dinsizlik, felsefe-bilim ikilemi değil, yaşamı, daha çekilir ve çekici kılan dinsel, felsefi ve bilimsel inanç, hakikat ve doğrulardır” diyen Başkan Apo’nun geliştirdiği paradigma İslam ve sol tartışmalarında aydınlatıcı olmaktadır.
Bu konulara ilişkin başvurulması gereken en önemli kaynakların başında Halk Önderi Öcalan’ın savunmaları gelmektedir. İmralı savunmaları son derece ön açıcı olmaktadır. Çünkü örgütlü sol düşüncenin, devrimci hareketin  en güçlü tartışmasız önderidir. Kürt Özgürlük Hareketinin ve mücadelesinin başkanıdır. Sol ve sosyalizme adanmış bir önderin düşüncelerinden, pratik tecrübelerinden, yaşanmışlıklarından yararlanmaktan daha tabii ne olabilir ki?  Dini, devleti, iktidarı sınıflı toplumu sorgulayacaksak ve yerine olması gereken nedir? sorusuna cevap arayacaksak başkan Apo’nun düşüncelerinden yararlanmak gerekir.

İslam ve Sol tartışmaları, bir fikir jimnastiğinden öteye taşınması, kapitalist sistemin girdabından kurtulmak için somut sonuçlara ulaşması açısından gereklidir. Devleti tanrıya, tanrıyı krala indirgeyen ideolojik yaratımlar şimdiki kapitalist sistemde vücut bulmuştur. Devlet, sınıf ve iktidar üçlüsünün çıkış noktasından, kaynağından başlayarak zihniyet dünyamızı oluşturan tasarımları sorgulamak bu nedenle önemlidir. Diğer dinler gibi İslamiyet de kendisinden önceki zihniyet oluşumların bir sentezi ve devamı olarak ortaya çıkmıştır. Devletin egemen inancına dönüşmüştür. İslamiyet, Emevilerle birlikte hegemonik bir güce ulaştı, Abasilerle birlikte de hegemonik zirveye ulaşmıştır. Bizans ve Sasani arasındaki hegamonik çekişmeden bir çıkış olarak selam-barış dini olarak ortaya çıkmış ve önceki inançların bir sentezi olmasına rağmen, Hz. Muhammed sonrasında özünden uzaklaşarak devletin ideolojik zihniyet yapılanması olmaktan kurtulamadı.

Devletli çözüm ekseninde ileri sürülen çözümler özünde çözümsüzlük olduğu açığa çıkmıştır. Marksizmin önermelerinde ‘Proletarya diktatörlüğü’ de benzer bir düşünce ekolüdür. Pratikte ispatlanan gerçeklik ve hakikat başka seyir izlemektedir. İster din adına ve isterse sol-sosyalizm adına yaşananlar geliştirici, değiştirici olmaktan ziyade kalıpçı, şabloncu olmaktan öteye gitmemiştir. Ortadoğu coğrafyasında yaşayan halklar zihinsel sömürgeciliği derinden yaşamaktadırlar. Toplumsal sorunların çözümü için bu zihinsel yaratımların ciddi bir şekilde sorgulanması kaçınılmazdır. Ucuz eleştirilerle altından kalkamayacağımız zihniyet yaratımlarını günümüz Ortadoğu gerçekliğine indirgeyip çözüm aramak hayati bir sorundur.

Ortadoğu konusunda yine Başkan Apo’nun düşüncelerine başvurmak gerekir. “Ortadoğu’da çözüm şansı olacak her sistemin öncelikle milliyetçilik, cinsiyetçilik, dincilik ve pozitivist bilimcilikle ideolojik hesaplaşmayı başarı ile inşa edip yürütmesi gerekir” şeklinde formüle etmiştir. Başkan Apo kendi çözümünü sunarken de “Demokratik Konfederalizm, ahlaki ve politik toplum, ekolojik ve kadın merkezli bir ekonomik düzen önemli çözüm kurumları olarak sunulmaktadır” şeklinde özetlemiştir.

İslam ve Sol Çalıştayı’na başarılar diliyoruz.

Yorumlar