Tutsakların çizdiği karikatürlerden oluşan
Frankfurt’taki sergiye katılan Adil Okay, “Karikatürlerin hepsi özgürlük
temalı. Tutsakların o tecrite rağmen düşünce ürettiklerinin
bilinmesini, imgelerinin duvarları delmesini istedik” dedi.
Özgürlük temalı “Duvarları aşan çizgiler” karikatür
sergisi Stuttgart’dan sonra Frankfurt’ta da sergilendi. Serginin proje
yönetmenliğini yaptığı insan hakları savunucusu ve yazar Adil Okay
yapıyor ve serginin bir sonraki durağı ise 2 Şubat’ta Duisburg kenti
olacak. Sergide yetmiş çalışma sergileniyor. Duvarları aşan çizgiler
mahpuslarda olan tutsaklar tarafından içerden dışarısı için çizilen
karikatürlerden oluşan bir proje. Görülmüştür ekibi tarafından
hazırlanan ve projesini Adil Okay’ın üslendiği sergi görenleri bir iç
sorgulamaya iterken, ne kadar empati yapılabileceği konusunda ise
sınırları zorluyor. Özellikle Türkiye gibi bir ülkede mapus olmak
sınırları zorlayan bir irade gerektiriyor çünkü. Serginin söyleşi
bölümünde uzun süre zindan da kalmış bir katılımcı, tutsaklara mektup
göndermenin önemine vurgu yaparken şunları söylüyor: “İçerdeyken
kimseniz yoksa; anneniz, kardeşiniz, aileniz ya da yariniz, sadece
iradeniz ve davanız, inançlarınız vardır. İçerde bunları dize getirmek
için inanılmaz işkence edilir. İşte bu koşullarda bir mektup her şeyiniz
olur.” Bu sözler tutsak edilmenin koşularını anlatmaya çalışırken
zindanda çizilen bu karikatürlerin özgürlük temasında herkesin kendince
özgürlüğü yorumlamasını ve dışarıdakilerin de bunu algılamasını
hedefliyor. Artık ne kadar empati kurulup algılanabilirse.
‘İmgelerinin duvarları delmesini istedik’
Adil Okay, “Görülmüştür” ekibi olarak bu sergi için dört
ay çalıştıklarını ve projenin organize edilmesini de kendisinin
üstlendiğini söylüyor. Okay, “Hapishanedeki tutsak çizerlere ulaşmaya
çalıştık. Dört ay boyunca yirmisinde cevap alabildik. Dört ayın sonunda
yetmiş kadar karikatür birikti. Bu serginin özgünlüğü şu; ‘yeni,
yayımlanmamış özgürlük temalı karikatür çizin’ dedim. Onun için bu
karikatürlerin hepsi özgürlük temalıdır. Yani tutsakların o tecrite
rağmen düşünce ürettiklerinin bilinmesini, imgelerinin duvarları
delmesini istedik. Amacımız budur sergide. Türkiye’de çok ilgi gördü,
şimdi Avrupa’ya geldik, yine bir ilgi var; amacımıza ulaştık sanıyorum”
diyor. Yazar Okay konuşmasının devamında içerde 29 bin tutsak olduğunu, çıplak arama ve fiziki işkencenin arttığına dikkat çekiyor.
Kitap cezaevlerine alınmadı
Adil Okay içerden tutsakların çizdikleri karikatürlerden
hazırladığı kitabın iki hapishaneye alınmadığını, içerden dışarı çıkıp
görülmüştür mührü olup da tekrar içeri alınmamasının anlaşılmaz olduğunu
ve bunu yargıya taşıdıklarını söyledi. Söyleşi sırasında tutsaklardan
gelen dört mektup okuyan Okay, sergide karikatürü olan ve içerde 8 kitap
yazan Tokat T tipi cezaevinden Seyit Oktay’ın mektubuna da yer verdi.
Mektupta aynı zamanda kitabın Tokat T tipi cezaevine alınmadığını da
yazıyor. Adil Okay, www.gorulmustur.org internet sitelerinin ise 13 bin
takipçisinin olduğu bilgisini paylaştı. Adil Okay, “AKP 17 yıldır
yaptıklarıyla seleflerini aratacak noktaya geldi. Biz bunun altını
çiziyoruz” dedi.
Başarı güçbirliğinde
Yeni Kadın adına söyleşide konuşan Hülya Onur, çizimlerin
özgürlük temalı olmasına dikkat çekerek, kadın tutsaklar üzerindeki
baskılara dikkat çekti. Onur, cezaevlerinin rutin baskılarının dışında
“Cezaevinde ayrıca bir de kadın bedeni üzerinden bir saldırı var”
diyerek kadın kimliğine saldırılara dikkat çekti. Avrupa’da karşılaşılan
baskı politikalarına dikkat çeken Onur, Avrupa cezaevleri ve 129/a ve b
maddelerine, Münih ve Zozan G. davalarına dikkat çekerek, “Zozan
davasında görüldüğü gibi güçbirliği ve dayanışma olunca başarı elde
edildiğini görebiliyoruz” dedi.
FRANKFURT
Yorumlar
Yorum Gönder